24 Şubat 2009

Simit Vs. Zeytinli Croissant




Merhaba Sevgili Okurlar,
Bugünün ana konusu kahvaltının baştacı, vapurda seyir halindeyken çayın en yakın arkadaşı, kaşar peynirine en yakışan hamurişi, gönüllerin sultanı simit. Geçen gün işe giderken simit alayım dedim. Simitleri Etiler'de Cevahir Sokak ile Dünya Göz Hastanesi'nin Alkent'e doğru inen sokağın kesişiminde duran simitçiden aldım. Biraz daha sabretsem işin ordaki simitçiden de alabilirmişim. O gün herkesin işe simit getireceği tutmuştu. Resimlerden simitleri ayırt edemeyebilirsiniz. Ancak simitlerin bir kısmı Etiler'dekinden bir kısmı ise Tekfen (Ulus)'in önünde konuşlanmış çakal simitçiden. İkisini de tatmış bir insan olarak söyleyebilirim ki Tekfen'in önündeki simitçi katbe kat daha iyiydi. Tam sokak simiti. Çıtır çıtır. Diğeri gibi ağzınıza aldığınızda toprağımsı tat gelmiyor. Çok başarılı. Ben aldığım simitlere acıdım. Pek rağbet görmediler.
Günün diğer konusu ise Ayla Hanım'ın bu kadar bayilik açmış genede aynı kaliteyi koruyan Pelit Pastanesi'nden aldığı arası kaşar peynirli zeytinli croissant. Kaşar peyniri abartılacak değil. Ortalama bir lezzeti var. Ancak minik zeytinli croissant puf puf. Çok taze. İçinde kaşar olmasa daha bile güzel olur. Ya da daha iyisi sizin alacağınız kaliteli bir kaşarla.

Ben elbette simidi herşeye tercih edeceğimden önüme anne poğaçası gelse elimin tersiyle iterim. Hele bir de böyle taze olursa..
Bütün bunların yanında tabii ki de kıvamında demlenmiş ne çok açık ne çok koyu çay. Mis!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder