
Selamlar,
Bugün size Anadolu Yakası'nın kahvaltı ve 5 çayı mekanlarından biri olan Erenköy Beyaz Fırın maceramızı aktaracağız. Eskiden bir tek Kadıköy'de olan, şimdi ise Anadolu Yakası'nın her tarafına yayılan bu mekan popülerliğini her geçen gün arttırıyor, o kadar ki "vale" hizmeti sunacak iddiada. Fakat buna paralel olarak ürün ve servis kalitesini düşürüyor. Mekan her ne kadar self-service olsa da çalışanların bezgin ve bıkkın halleri, soru cevaplamaya tahamüllerinin olmayışı, "yoksa yok. alternatif üretemem. ne varsa onu yiyin." bakış açıları ve ürünlerin sıklıkla yenilenememesi müşteriler için pek çekici değil.
Biz o gün yulaflı ve sade ekmeğe yapılmış iki tane sandviç aldık.

Sadesi ise üç peynirliydi (dil peyniri, çerkez peyniri ve isli peynir). İtalyanların yaptığı paninilere benziyordu. Fanları varsa tavsiye edilir. Peynirlerin yeteri derecede tuzlu oluşu ekmeğin tuzsuzluğunu güzel bir şekilde dengelemiş.

Beyaz Fırın ile ilgili genel kanı ise tezgahlarda sergilenen yemeklerin göründükleri kadar lezzetli olmayışıydı. Fakat sandviçlerdeki malzeme bolluğu takdire değer. Diğer bir ortak düşünce ise iki sandviç, bir büyük çay ve bir portakal suyuna yirmibeş milyona yakın para istemelerinin şaşılacak bir durum olmasıydı. Yediğimiz vasat sandviçlerin nesine o kadar para alıyorlar? Anlayamadık. Verdiğimiz paranın karşılığını alamadık. Eskiden hatırlarım ne fiyatlar bu kadar abartılıydı ne de yemekler böylesine özelliksizdi. Tek teselli yağmurun dinmesi ve sahilde gezinti yapabilmemiz oldu. Deniz öylesine sakindi ki tüm dertleri aldı.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder